NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
يَزِيدَ الْمُقْرِيُّ
أَبُو عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
قَالَ
حَدَّثَنِي
سَعِيدُ بْنُ
أَبِي
أَيُّوبَ
حَدَّثَنِي
عَطَاءُ بْنُ
دِينَارٍ
عَنْ حَكِيمِ
بْنِ شَرِيكٍ
الْهُذَلِيِّ
عَنْ يَحْيَى
بْنِ
مَيْمُونٍ
الْحَضْرَمِيِّ
عَنْ
رَبِيعَةَ
الْجُرَشِيِّ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
عَنْ عُمَرَ
بْنِ
الْخَطَّابِ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ لَا تُجَالِسُوا
أَهْلَ
الْقَدَرِ
وَلَا تُفَاتِحُوهُمْ
Ebu Hureyre Ömer ibn
el-Hattab (r.a.)'dan (rivayet ettiğine göre) Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Kaderiyyecilerle
birlikte oturmayınız ve (adaletin tecellisi için davanızı) onlara götürmeyiniz.
(Yahut da onlarla münakaşaya önce siz başlamayınız)."
İzah:
Alkame'nin açıklamasına
göre metinde geçen "La tüfatihûhum" kelimesi iki manaya gelmektedir:
1- Davanızı onların
mahkemelerine götürmeyiniz. Nitekim "Feteha" kelimesi şu ayet-i
kerimede de bu manada kullanılmıştır: "... Ey Rabbimiz, bizimle kavmimizin
arasın (daki iş) i gerçekle açığa çıkar...”[A'raf 89]
2- Onlarla münakaşaya
siz başlamayınız.
Bu cümlenin
"onlarla selamlaşmaya siz başlamayınız." anlamına geldiğini
söyleyenler de vardır. Bu hadis-i şerife bakarak ehî~i sünnet uleması kadere imanın
İslam inancının bir rüknü olduğunda ve kader konusunda münakaşaya girişmenin
haram olduğunda icma etmişlerdir.[Bk. Şerhü'l-Akideti't-Tahaviyye, s. 276.]
Kaderriyyeciler
hakkında 4691 numaralı hadisin şerhinde gereken açıklama yapıldığından burada tekrara
lüzum görmüyoruz.
Bu hadisin bir benzeri
4720 numarada tekrar gelecektir, inşaallah.